Genel Müdürlüğümüz Koordinesinde OECD Temsilcileri ile Video Konferans Gerçekleştirilerek Bakanlığımız Birim Amirlerine OECD Çalışmaları Hakkında Bilgi Verildi.
OECD’nin Paris’te bulunan Genel Merkezi’nden video konferans marifetiyle gerçekleştirilen toplantıya Paris’ten OECD Nezdinde Daimî Temsilcimiz Büyükelçi Sayın Mithat RENDE, OECD Eğitim ve Beceriler Direktörü Andreas SCHLEICHER ve hem Daimî Temsilciliğimizden hem de OECD’den uzmanlar katılım sağlamıştır.Toplantıda Müsteşar Yardımcımız Sayın Salih ÇELİK, Genel Müdürümüz Ziya YEDİYILDIZ, Büyükelçi Mithat RENDE, OECD Eğitim ve Beceriler Direktörü Andreas SCHLEICHER birer konuşma gerçekleştirmişlerdir.
Genel Müdürümüz Ziya YEDİYILDIZ konuşmalarında uluslararası kuruluşlarla olan işbirliğinin öneminden, OECD’nin siyasi değil, ülkelere gerçek manada uzmanlık sağlayan teknik bir kurum olduğundan, Bakanlığımızın OECD eğitim çalışmalarına gösterdiği ilgiden, Bakanlığımızın hâlihazırda katıldığı OECD çalışmalarından ve bundan sonraki süreçte de Bakanlığımız ile OECD arasındaki işbirliğinin artırılması konularından bahsetmişledir.
Müsteşar Yardımcımız Sayın Salih ÇELİK ise konuşmalarında, ülkemizin gerek okuryazarlık anlamında gerekse eğitimde kalitenin artırılması hususunda 2002 yılından bu yana çok fazla yol kat ettiğini, PISA sınavlarındaki başarısını giderek artırdığını, OECD ile eğitim verilerini daha çok oranda paylaştığını, OECD’de Bakanlığımızın birçok eğitim alanında uzman çalıştırması niyetinde olduğunu ifade etmişlerdir.
Büyükelçimiz Mithat RENDE “2008 krizinin etkileri tüm dünya için çok sarsıcı olmuştur. Halen ülkeler bu krizle savaşmaya devam etmektedir. Çağımızın gelişmesi ve bu tür ekonomik sıkıntıların baş göstermesiyle birlikte 21. yüzyıl becerileri olarak da adlandırılan birtakım becerilere olan ihtiyaç giderek artmaktadır. Bu becerileri elde edebilmek için eğitimde kaliteye giderek daha fazla ihtiyaç duymaktayız. OECD bu minvalde, ülkelere çok güzel tavsiyelerde bulunmaktadır. OECD ile olan işbirliğimizin artırılması kanaatindeyim. Sayın YEDİYILDIZ’ın da ifade ettiği gibi OECD teknik bir kurumdur; burada çeşitli ülkelerden gelen çok değerli, yetenekli insanlar çalışmaktadır. OECD’nin kendi bünyesinde yaklaşık 250-300’e yakın çok fazla komite, çalışma grubu bulunmaktadır. Sayın Müsteşarımızın ifade ettiği OECD’ye çok sayıda uzman gönderme söylemine sevindiğimi ifade etmek isterim.” şeklinde konuştu.
Sayın SCHLEICHER Türkiye’nin eğitimde kaliteyi artırmak için gerek müfredat yenileme çalışmalarında bulunduğunun gerekse okullarda teknolojinin kullanımının artırılmasına yönelik çok büyük girişimlerde bulunduğunun altını çizerek sunumunda kısaca şunlara değinmiştir: “Öncelikli olarak böyle bir konferansı düzenleme talebinde bulunmanıza ve sizlerle bu vesileyle bir araya gelmemize OECD olarak çok sevindiğimizi ifade etmek isterim. Türkiye’nin eğitimde kaliteyi artırmaya yönelik olarak sürekli yeni politikalar geliştirme çabası içerisinde olması bizler için sevindiricidir. Çünkü nihayetinde OECD’nin eğitim çalışmalarının altında yatan amaçlardan birisi kalitenin artırılmasıdır. OECD eğitim çalışmalarının dört ana noktası bulunmaktadır. Bu ana noktalar ve çalışmalar şunlardır:
- Eğitim ve becerilere yönelik fırsatların ve çıktıların ölçülmesi (Programme for International Students Assessment-PISA, Programme for the International Assessment of Adult Competencies-PIAAC,Education at a Glance-EAG). Türkiye’nin OECD’nin en prestijli programlarından olan PISA ve PIAAC çalışmalarına katılıyor olması çok büyük önem arz etmektedir.
- Öğrenme sürecindeki “kara kutu”yu açmak (Early Childhood Education and Care-ECEC, Teaching and Learning International Survey-TALIS, Innovative Teaching for Effective Learning-ITEL, Centre for Effective Learning Environments-CELE Learning Environments Evaluation Programme-LEEP, Assessment of Higher Education Learning Outcomes-AHELO)
- Daha iyi meslekler ve daha iyi yaşamlar için becerileri inşa etmek ve kullanmak (Learning for Jobs, Vocational Education and Training-VET, Skills Outlook)
- Ülkelerin politika geliştirme çalışmalarının ve uygulamalarının değerlendirilmesi (Education GPS, Governing Complex Education Systems-GCES).
Türkiye’nin katılım sağlayamadığı programlarımıza katılması hem bizlerin Türkiye’nin politikalarından dersler çıkarmamız hem de Türkiye’nin diğer ülkelerden bir takım hususları öğrenebilmesi açısından kayda değer bir öneme haizdir” dedi.
Toplantı soru cevap bölümüyle son bulmuştur.