İran'da Türk Okulundaki Öğretmenler Çocuklara Gurbet Hissi Yaşatmıyor
İran'daki eğitim neferleri, oradaki Türk çocuklarının kendi kültürleriyle yetişmeleri ve yurda döndüklerinde uyum problemi yaşamamaları için büyük fedakârlık örneği sergiliyor.İran'ın başkenti Tahran'daki Türk Okulunda görev yapan öğretmenler, orada da Türk kültürünü yaşatmak ve ülkelerine gurur kaynağı olacak bir nesil yetiştirmek için ter döküyor.
Türkiye'nin Tahran Büyükelçiliği bahçesinde 2011 yılında açılan ve 60 öğrenci kapasitesiyle Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak eğitim yapılan Türk Okulundaki öğretmenler, buradaki Türk çocuklarının eğitimini aksatmıyor ve onlara yabancılık hissi yaşatmıyor.
"Gurbette öğretmen olmak fedakârlık gerektiriyor"
İnsan yetiştirmenin ve yüreklere dokunmanın güzel bir duygu olduğunu ifade eden Türkiye'nin Tahran Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Hasan Ekinci, gurbette öğretmenliğin zorlu geçmesine rağmen keyifli de olduğunu söyledi.
Eğitim Müşaviri Ekinci, Tahran'daki şartların yaptırımlardan kaynaklı olarak ağır olduğunu ve buradaki yapısal sorunların hayatı zorlaştırdığını ancak buna rağmen öğretmenlerin, Türk çocuklarını en iyi şekilde yetiştirmenin mücadelesini verdiklerini dile getirdi.
Öğretmenlerin ülkelerinin çocuklarına ideal bir toplumu oluşturmaları için en iyi eğitimi vermeye gayret ettiğini aktaran Eğitim Müşaviri Ekinci, "Gurbette öğretmen olmak fedakârlık gerektiriyor. Ülkenizden ve tüm sevdiklerinizden kopuyorsunuz, burada kendi ülkenizin vatandaşlarına bir şey öğretmek adına gurbete çıkıyorsunuz, sıla özlemi duyuyorsunuz, birçok zorluğu aşarak öğretmenliği icra ediyorsunuz." diye konuştu.
"Gönül coğrafyasında görev yapmaktan gurur duyuyoruz"
Sınıf öğretmeni Süleyman Hilmi Alaca da Türkiye'nin bütün varlığıyla Tahran'da hissedilmesinden mutluluk duyduklarını belirterek "Öğretmenlik fedakârlık mesleğidir. Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi yurt dışında da vatandaşlarımızın bulunduğu bütün gönül coğrafyasında görev yapmaktan mutluluk ve gurur duyuyoruz." dedi.
Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi yurt dışında da görev yapmaya hazır olduklarını ve mesleklerini severek icra ettiklerini ifade eden öğretmen Musa Kaplan da Tahran'daki Türk öğrencilerinin eğitim ve öğretimlerini aksatmadan devam ettirdiklerini kaydetti.
Atilla Yaratıkol da "Gurbette öğretmenlik yapmak, Türk çocuklarına eğitim vermek bizleri sevindiriyor. Türk gelenek ve göreneklerini onlara hissettirmek bizim için güzel bir duygu." ifadelerini kullandı.
"'İyi ki varsınız' diyorlar"
Tahran Türk Okulu Müdürü Eyyup Demir, Türk Okulunun 2011'de açılmasından önce Türkiye'ye ait herhangi bir okulun bulunmadığı Tahran'daki çalışanlar ve iş adamlarının çocuklarının yabancı okullarda eğitim görmek zorunda kaldığını belirterek okulun açılmasıyla büyük bir ihtiyacın giderildiğini ve Türk çocuklarının yabancı bir ülkede kendi kültürlerini rahatlıkla tanıma, anlama ve okuma fırsatına sahip olduğunu söyledi.
Öğretmenlerin Tahran'da çocukların gelecekte kendi kültürlerini yaşatması adına çok büyük hizmetler yaptığına işaret eden Demir, bu sayede yurt dışından ülkesine dönen çocukların uyum problemi yaşamadığını ifade etti.
Okulda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik Ve Spor Bayramı, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı gibi özel günlerde yaptıkları etkinlikler sayesinde öğrencilerin sene içinde en az 8-10 kere sahneye çıkma imkânı bulduğunu kaydeden Demir, şöyle konuştu: "Buradaki vatandaşlarımızla bir araya geldiğimizde 'iyi ki varsınız' diyorlar. Çünkü eğer Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı okulumuz olmasaydı, başka alternatifler aramak zorunda kalacaklardı. Burada Türk bayrağı başka şekilde dalgalanıyor. Bu sayede başka kültürlere mensup insanlar da bize başvuruyor ve 'bizim çocuğumuzu da alın' diyorlar. Türkiye eğitim sistemini beğeniyorlar."